Non-invaziv nöromodülasyon metotları, sinir sisteminin işlevlerini düzenleyerek nörolojik ve psikiyatrik bozuklukların tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Sensory Activation Solutions (SAS) metodu ise, müziğin yapılandırılmış biçimde kullanılması yoluyla bu metotlara benzer etkiler elde etmeyi hedeflemektedir. SAS metodu, müziğin belirli frekans, ritim ve melodik özelliklerini kullanarak beyin dalgalarını senkronize etmeyi ve nöroplastisiteyi teşvik etmeyi hedeflemektedir. Yapılandırılmış müzik dinletileri, beyin hemisferleri arasındaki iletişimi artırmak ve sinirsel yolları yeniden yapılandırmak amacıyla özel olarak tasarlanmaktadır. Yapılandırılmış müzik temelli işitsel aktivasyon programı olan SAS metodu da mevcut non-invaziv nöromodülasyon metotlarının sağladığı etkilere benzer sonuçlar yaratma potansiyeline sahip olabilir.
Bu proje, SAS metodunun mevcut non-invaziv nöromodülasyon metotlarıyla benzer etkiler sağlama potansiyelini ve yapılandırılmış müziğin bu süreçteki rolünü incelemektedir. SAS metodunun, Transkraniyal Doğru Akım Stimülasyonu (tDCS), Neurobiofeedback (NBF), Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS) gibi yaygın noninvaziv nöromodülasyon protokollerinin sağladığı etkilere paralel sonuçlar elde edebileceği öngörülmektedir. Bu bağlamda, projede non-invaziv nöromodülasyon metotlarının beyin fonksiyonları üzerindeki etkileri ele alınmakta ve yapılandırılmış müziğin sinirsel değişim süreçlerindeki benzer rolü değerlendirilmektedir. Proje, SAS metodunun klinik uygulamalardaki potansiyelini ve bu alanda gelecekte yapılacak araştırmalar için bilimsel katkıyı adreslemeyi hedeflemektedir.
Makalenin tamamına aşağıdaki bağlantıdan erişebilirsiniz.